7.gün sabah Barcelona'nın bir köyü olan Figueras'a geçtik. Salvador Dali'nin inşa ettirdiği ve iç tasarımı ile bizzat ilgilendiği Teatre-Museu DALI'yi gezmeye gittik.
1904 yılında İspanya'nın Katalonya bölgesinde bulunan Figueras kentinde doğan Salvador Dali Katalan sürrelist bir ressam olarak bilinir.
Anne ve babasının 1901 doğumlu ilk çocuğu, Dalí'nin doğumundan önce (1 Ağustos 1903'te) sindirim yolu iltihabından ölmüş, onun ismi olan Salvador da ikinci çocuğa geçmiş. İlk çocuklarının küçük yaşta ölmesini bir türlü kabullenemeyen Dalí çifti, küçük Dalí'nin yanında sık sık ölmüş ağabeyinden bahsediyor, ilk Salvador'un bir resmini yatak odalarının duvarında tutuyor, ve Dalí'yle beraber düzenli olarak ilk Salvador'un mezarını ziyaret ediyorlarmış.
Bu durum, Dalí'nin küçük yaşta kendi kimliği konusunda karışıklık yaşamasına sebep olmuş. Sonradan, hiç tanımadığı ağabeyi hakkında "İki su damlası gibi birbirimize benziyorduk, fakat yansımalarımız farklıydı; O, herhalde benim, fazla mutlak olarak tasarlanmış ilk versiyonumdu." diye yazmış.
Evin tek erkek çocuğu olarak, annesi, kızkardeşi, teyzesi, anneannesi ve bakıcısından sürekli ilgi gören Dalí, küçük yaşlarından itibaren şımarık ve kaprisli bir karakter sergilemeye başlamış.
1914'te annesinin desteğiyle özel bir resim okuluna yazılan Dalí, 1919'da Figueres Belediye Tiyatrosu'nda ilk sergisini açmış. Şubat 1921'de ise çok sevdiği annesini meme kanserinden kaybetmiş. Annesinin ölümü hakkında "Hayatımda aldığım en büyük darbeydi. Ona tapardım. Ruhumun kaçınılmaz kusurlarını görünmez kılabilmesine hep güvendiğim bir varlığın kaybını kabullenemiyordum." diye yazmış.
Salvador Dali gerçeküstü eserlerindeki tuhaf ve çarpıcı imgelerle ünlenmiş. Ressamlığın yanı sıra heykelcilik, fotoğrafçılık ve filmcilikle de ilgilenmiş, Amerikalı animasyoncu Walt Disney ile beraber yaptığı Destino adlı kısa çizgi film, 2003'te "En İyi Kısa Animasyon Filmi" dalında Oscar adayı olmuş.
En iyi bilinen eseri olan Belleğin Azmi,ni 1931'de bitirmiş.
TEATRE - MUSEU DALİ
Taş duvarın üzerinde akmış görünümlü mavi boyalar bir tesadüf üzerine oluşmuş.
Hikayesi şöyle ki, Dali müzenin yapım aşaması sırasında taş duvarın üzerinde kalan kısmın mavi boya ile boyanmasını istemiş, boya ustası işini yaparken bir hata sonucu boya taş duvarın üzerine doğru akmaya başlamış. Belli bir kısmı boyadıktan sonra durumu fark eden boyacı, durumu nasıl düzelteceğini düşünürken, Dali de onu seyrediyormuş.
Dali'nin onu izlediğini fark eden boya ustası, Dali'den hatası için defalarca özür dilemiş. Nasıl olduğunu anlamadığını, hemen telafi edeceğini söylemiş. Dali ise sadece ona bakıp ''Hayır, böyle kalsın. Geri kalan diğer duvarları da boya akmış istiyorum. Hepsini bu şekilde boya'' diyerek müzenin giriş katındaki duvarların böyle olmasına karar vermiş.
*Abraham Lincoln & Gala
*Belleğin Azmi
Tablodan şişeye yansıyan görüntüyü görebildiniz mi?
Müzeden çıktıktan sonra, hemen yandaki kafede bulunan bu masaları çok sevdim.
Bir gece öncesi Hard Rock Cafe'den aldığımız tişörtleri giymiştik o gün :)
Ve oraya ait bir tatlı eşliğinde Figueras turumuz sona erdi :)
*Crema de Catalana
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder